Yusuf Binkaya Çok Amaçlı Salonu’nda; saygı duruşu ve istiklal marşıyla başlayan program, Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı’nın konuşmasında Hatay’ı ve Antakya’yı anlatması ardından da uyuşturucu meselesi hakkındaki projelerini anlatmasıyla devam etti. MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı’
Antakya Ülkü Ocakları, Doğu Antakya’daki 28 mahallenin muhtarları ve gençleriyle bir araya geldi. Gerçekleştirilen buluşmada, Antakya Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Soyalan, Ülkü Ocaklarının uyuşturucu ve madde bağımlılığına karşı açmış olduğu savaşa mahalle muhtarlarını da davet etti. Yusuf Binkaya Çok Amaçlı Salonu’nda; saygı duruşu ve istiklal marşıyla başlayan program, Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı’nın konuşmasında Hatay’ı ve Antakya’yı anlatması ardından da uyuşturucu meselesi hakkındaki projelerini anlatmasıyla devam etti. MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı’dan sonra söz alan
Soyalan: Nedir Ülkücü Olabilmek?
Antakya Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Soyalan, mahalle muhtarlarını da uyuşturucuyla mücadeleye davet ettiği konuşmasında “Kıymetli arkadaşlar; Ülkü Ocakları köklü bir geleneğe sahip dünyanın dört bir yanında teşkilatlanmış derdi vatan, derdi millet olanların millet yararına hizmet aşkıyla yandığı bir yerdir. Bizim gayemiz geleceğin milliyetçi Türkiye’sini yönetecek, milletine örnek olabilecek, bireyleri topluma kazandırmaktır. Tüm derdimiz gençliği eğitmek, asil Türk Milletinin hizmetine sunmaktır. Bu uğurda ocaklarımızda eğitim, kültür, spor ve sanatsal faaliyetler icra ederek gençlerimizi günümüz gençliğinden daha ötede bir bakışa sahip olmasını sağlayıp onları dilinde Allah kelamı olan, yüreğinde vatan sevgisi olan insanlar haline getirmektir. Ne yazık ki günümüz gençliği günlük sevdaların peşinde koşan, haramın, pisliğin içine gömülmüş, nemelazımcı, idealleri olmayan, günlük çıkarlar uğruna ömür tüketen yaradılış amacından öte bir hayat sürmektedir. İşte bu gerçek ortadayken bu gençliğe yön vermek onu temizlemek, damarlarında taşıdığı asil kana yakışır evlatlar yetiştirmek derdindeyiz. Çünkü biliyoruz ki bu millet ancak ve ancak bu sevdaya sahip insanların omzunda yükselecek ve hak ettiği yere gelebilecektir. Ülkücü olabilmek uğruna bir yaşam mücadelesi, eğitim mücadelesi vermekteyiz. Nedir ülkücü olabilmek arkadaşlar? Ülkücü Rehberi Kuran olan, Allah kelamını harfiyen uygulamak için mücadele eden hedefi Turan olan, yani Türk denildiğinde aklına Türkiye deki 80 milyon Türk’ün değil yer yüzündeki 400 milyonluk koca Türk Dünyası’nın aklına geldiği insandır. Sevdamızın, fikirlerimizin büyüklüğünü buradan görebilirsiniz. Bizler sadece Türkiye değil tüm dünyadaki Türk dünyasına sevdalıyız. Doğu Türkistan’daki esarette bizi ağlatır, Kerkük’te Musul’da Bayır Bucakta yaşanan zulümlerde bizlerin aklındadır, Avrupa’daki, Balkanlardaki soykırımlarda hatırımızdadır, Çeçenistan’daki mücahitlerin mücadelesini hiç unutmadık, Buhara’nın Semerkant’ın bizlere kattığını hiç inkar etmedik ve hatta Müslüman dünyasında zulmün olduğu her coğrafya Filistin Libya bizlerin gönlünde bir yaradır. Bu nedenle boş geçirecek vaktimiz, boşa tüketilecek nefesimiz yoktur. Çünkü bizler Türk dünyasının ve hatta Müslüman dünyasının umuduyuz. Bu bilinçle hareket etmeliyiz. Bizlerin bu bilince sahip olmaması halinde bu milletin başına neler geldiğinin, bu ülkeyi yönetenlerin kimlerin olduğunu gördük ve bundan da çok çektik. Ne yazık ki milletimiz bu şuurla hareket etmediğinde, birlik olup tek bir ağızdan haykırmadığı vakit birileri onun saf duygularını kullanarak yanına yanaşıp kendi kirli planları doğrultusunda himayelerine almaya çalıştı. Şimdi sizlere soruyorum aynen böyle olmadı mı? Bir dönem ortaokul terk bir imamın dini kullanarak okyanus ötesinden aldığı, verdiği emirlerle ülkeyi ne hale getirdiğini görmedik mi. Yetiştirdikleri insanların akıllarını nasıl uyuşturduklarını bu millete nasıl silah çekip kurşun sıktıklarını görmedik mi? Vatan haini soysuz Fetöcülerin bizlere neler yapmaya çalıştığına hep beraber şahit olmadık mı? Şükür Allaha ki, emellerine ulaşamadılar, kim sayesinde ulaşamadılar, bu milletin asil evlatları sayesinde, yüreği vatan sevdasıyla çarpanların sayesinde, meydanları bir an olsun boş bırakmayan sizlerin sayesinde, yani Bozkurtların sayesinde ulaşamadılar arkadaşlar.
Soyalan: Bu Birliktelik Bizleri Güçlendiriyor
Bugün Allah’a şükür başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Hareketimizin lideri Devlet Bahçeli kol koladır. Bu birliktelik bizleri güçlendiriyor, bizleri şevklendiriyor ve milli devlet yolunda yapılan mücadelelere hep birlikte şahit oluyoruz. Uzun yıllardır yapılamayanları bu gün görüyoruz ve gurur duyuyoruz. Vatan sevdalıları, ülkü ocaklılar vatan için korkusuzca mücadeleye devam ediyor. Sizler de şahitsiniz, Afrin’e giren Türk Askeri bizim sevdamız Kızıl Elmadan bahsediyor, Yürekleri çarparken elleri Bozkurt yapıyor. Her yerde Bozkurtlar şahlanıyor. Afrin’de El Bab’ta, Resulayn’da, Kuzey Irakta mücadele artık Bozkurtça yapılıyor ve eller yürekler hep Bozkurt!!! Şehitlerimiz geliyor buruklaşıyoruz ama gurur doluyuz hepsinin mazisinde ocak hepsinin fotoğraflarında Bozkurt işaretini görüyoruz. O halde ne duruyoruz vatan mücadelesi, yedi düvele kafa tutan bu ittifaka güç verip bozkurtça haykırmak bizlerin görevi değil midir? Mahallelerdeki arkadaşlarımızla Bozkurt sevdasının öğretildiği ocaklar, Ülkü ocakları sizlerin de yuvası değil midir? Değerli arkadaşlar kendinizi küçük görmeyin. Sizler Türk’sünüz! Ulu önder Atatürk diyor ki “Bir Türk Dünyaya Bedeldir!” , Hüseyin Nihal Atsız ise der ki “Yüzde Yüz Türk olduğun Gün Cihan Senindir!”. Demek ki bizler kimliğimizin bilincinde, damarlarımızda taşıdığımız asil kanın kudretini anlarsak değil Türkiye tüm dünyaya hükmedecek iradeye sahip olabiliriz. Bunlar sizlere afaki sloganlar olarak gelmesin, unutmayın Fatih Sultan Mehmet tüm dünyayı titrettiğinde, çağ açıp çağ kapattığında İstanbul’u fethedip Resulü Ekrem’in, Peygamber Efendimizin övgüsüne mazhar olduğunda sadece 21 yaşındaydı. Ama Türk’tü! Bizler de Türkçe düşünüp, Türk’e yakışır yaşayıp, Türk’e yakışır sevdalara gönül vurduğumuz vakit Kızıl Elmaya ulaşmak bizlere de kısmet olacaktır inşallah.
Soyalan: Bizlerin Sevdası Kızıl Elmadır
Tekrar söylüyorum bizlerin sevdası Turandır. Bizlerin sevdası Kızıl Elmadır. Vel hasıl bizlerin Sevdası İlahi Kelimetullahtır. Yani Allah’ın adını tüm dünyaya yaymak, İslamın hoşgörüsünü tüm dünyada esas kılmak, adaleti, huzuru bizlerin eliyle tüm dünyaya hakim kılmaktır. Zamanında bunu yapan 7 kıta da at koşturan tüm dünyaya İslam’ın mührünü vurup, hoşgörüyle, güzel ahlakla dünyayı yöneten atalarımız bunu yaptıysa bizler de onlar gibi bunu yapabiliriz. Eğilme, usanma, yılgınlığa kapılma arkadaş! Kalk ve Türkçe sevdaların olsun bizlerle beraber haykır, Bozkurtça duruşunla tüm dünyayı titret. Ufaktan başlamak lazım ne yapabilirim diyorsan söylüyorum, bizlerle ol, ocağımıza gel çayımızı iç, dert soframızda, çile soframızda herkese yer var. Sohbetimizde herkese söz var. Çabalayacaksın, çalışacaksın, ve en başta okuyacaksın. En basitinden bir örnek veriyorum eğer matematik yazılıların için okul derslerin için oturup günde bir saat ders çalışıyorsan, artık bu yüce sevdalara ulaşmak uğruna vatan millet derdiyle yanan yüreğinin azmetmesi ve bir saat çalışmanın yanına 1 saat daha vatan için millet için ders çalışman gerekiyor. İşte bu şuurda ders çalışırsan, işte bu şuurda hayatında yaptığın güzellikleri vatan içim millet için arttırırsan ne mutlu sana arkadaş sende artık bizimle aynı saftasın, sende artık bizimle bu kutlu yolun yolcusu ve Ülkücüsün!
Soyalan: Fâtih’in İstanbul’u Fethettiği Yaştasın
Bir kez daha haykırıyoruz; Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden Senin de destanını okuyalım ezberden Haberin yok gibidir taşıdığın değerden Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın? Fâtih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın! Değerli Arkadaşlar; ne yazık ki her yerde olduğu gibi bu mahallelerimizde de ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Gençliğimizi büyük tehlikelerin, ciddi sorunların, kötü niyetli insanların eline bırakmış haldeyiz. En büyük problemlerin başındaysa uyuşturucu ve madde bağımlılığı gelmektedir. Ben bunları yapan, satan, sattıran, bu mahallelerde bulunduran, üreten insanlara vatan haini diyorum. Bu namertler bizleri, sizleri, sizlerin kardeşlerini, evlatlarını zehirliyorlar. Az önce saydığım değerlerden koparıp bizleri zayıflatıyor ve muhtaç hale getiriyorlar. Bu vatan hainliği değil de nedir? Bu kansızlık, kancıklık değil de nedir? Sırf cebine üç beş kuruş girecek diye onların değirmenine su taşımakta köpeklik değil midir? Gelin hep birlikte haykıralım yıkılsın bu devran! Aldığı zehirle dertlerine derman bulmaya çalışan, bir anlıkta olsa o an dertlerini unutmaya çalışan arkadaşlarımızın yanında duralım, onların dertleriyle dertlenmeye bizler hazırız, varız. Dertlerinize derman olmaya varız. Bizler arkasızların arkasıyız, çaresizlerin çaresiyiz. Unutmayın ki ülkücüler her zaman zalimin karşısında Yavuz misali demir yumruk sahibi, mazlumların yanında Yunus misali çeliğe sarılmış ipektir. Sözlerimi herkes iyi dinlesin.
Soyalan: Bizler Arkasızların Arkasıyız
İşte milletvekilimiz, milliyetçi hareket partisi il Başkanımız ve Ülkü Ocakları İl Başkanım buradalar ve diyoruz ki: Bizler arkasızların arkasıyız! Her daim yanınızdayız ve yanınızda olacağız. Bizlere yakışmaz arkadaşlar, göz göre yok olan gençliğe sessiz kalmak, buna dur dememek bizlere yakışmaz. Bizler şeytanca planlara ses çıkartmayan, haksızlığa karşı susan dilsiz şeytan değiliz olmayacağız. Ülkü Ocakları olarak bu memlekette uyuşturucuya, maddeye savaş açıyoruz. Büyük ülkü sevdasıyla gençleri aşılayıp büyük Türkiye’ye doğru hep beraber dolu dizgin at süreceksek eğer damarlarımızdaki asil kanı kirletmemeli, beynimizi uyuşturmamalı, nefesimizi zehirlememeliyiz.
Soyalan: Bu Savaşa Katılmaya Sizler De Var Mısınız?
Şimdi bu salondaki herkesten sözlerime bir cevap bekliyorum, hepinizden bir söz almak istiyorum. Uyuşturucu madde içen delikanlıysa, kullanan yiğitse, kabadayıysa hodri meydan biz daha kabadayı, daha delikanlıyız. Onların derdi ufak, küçük, basit çözeriz, sökeriz, kuruturuz. Asıl dert bizim derdimiz bizler vatan, millet, İslam Aleminin derdiyle dertlenmişiz. Derdimize yoldaş olmaya, bizlerle yaren olmaya, bu savaşa katılmaya sizler de var mısınız? Tüm bu duygu ve düşüncelerle bu programa emeğe geçen başta mahallenizin evladı ikinci başkanım Alihan Döner’e, bizleri kırmayıp organizasyonu yapan 28 muhtarımın hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Beni canı gönülden dileyen kardeşlerim hepinizin Allah’ınıza kurban. Sağ olun var olun. Ne mutlu Türküm diyene! Son olarak bizlerle iletişimde olmak isteyen arkadaşlarım eğer isterlerse her vakit ocağımıza gelebilirler, isteyen arkadaşlarımız çıkış kapısındaki görevli arkadaşlara telefon numaralarını bırakabilirler. Hepinizi bekliyoruz. Bu kadar konuşmanın ardına, hepinizi andımızı içmeye, Ülkücü Yeminine davet ediyorum. ifadelerine yer verdi. Başkan Soyalan’dan sonra kürsüye çıkan Hatay Ülkü Ocakları Başkanı Metin Taşçı, konuşmasında Hatay ilinde Antakya ilçesinin, Antakya için de Doğu Antakya’nın önemine dikkat çekti. Konuşmaların sonunda mini konser verildi.
Programa MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, Hatay Ülkü Ocakları Başkanı Metin Taşçı, MHP Hatay İl Başkanı Murat adal’ın yanı sıra MHP Antakya ilçe Başkanı Niyazi Öztürk, Türkiye kamu-sen il Başkanı Hayri Şahin, MHP Kadın Kolları il Başkanı Dilek Demırdöven, Türk Eğitim Sen 1 nolu şube Başkanı Ömer Solgun, MHP Defne ilçe Başkanı Ferit Kaplan, Antakya Belediye Meclis üyesi Adnan Aktaş, Antakya Belediye Meclis üyesi Bülent Bahadırlı, Hatay Ülkü Ocakları Eski Başkanı Mustaf Öğüt, MHP Antakya Kadın Kolları İlçe Başkanı Burçin Harputlu, Türk Tarım Sen Şube Başkanı Tevfik Gülen, Antakya Türkav Başkanı Mehmet Delıoğlu, Ve 28 Mahallemizin Muhtarları katıldı.